Köpek Dövüşleri

Önsöz

Köpek dövüşleri aşağı yukarı bütün medeni ülkelerde yasak
olmasına rağmen yine de
kanun dışı olarak yapılıyor. Kural yok, doping testi yok sadece
iki amaçtan birine veya
her ikisine hizmet ediyor: Para kazanmak ve/veya kişilerin ego
tatminlerini köpekleri
üzerinden sağlamaları. Bu dövüşlere seyirci olarak katılanlar da yine iki
sebepten dolayı katılıyor:
Bahis oynayıp para kazanmak ve/veya vahşi güdülerini kendileri emniyet
içerisinde oldukları halde tatmin etmek.
Hiçbir köpeğin dövüşerek kazanacağı bir şey yok ve köpekler sadece
sahipleri istediği için dövüşür.
Bu dövüş bir açlık, hayatta kalma mücadelesi değildir ve aslında ona
sorsanız çekip gitmek isteyecektir.
Ama çekip gidecek bir köpeğin, sahibi tarafından daha ağır cezalandırılması,
öldürülmesi veya daha eziyetli bir hayata mahkum edilmesi sözkonusudur.
Köpekler bunu bilmez ancak çok derin bir şekilde hisseder.
Zaten işte bu hissedebilme yetenekleri sayesinde bir numaralı evcil hayvandırlar.



Biz hayvan severler olarak bu vahşete karşıyız ve hepimiz bu karşı oluşta
hemfikiriz
ancak ne yazıktır ki ön yargılarımız sonucu sahip olduğumuz düşünceler
hep sahne üzerinedir.
Orada gariban hayvanlar can derdinde kan revan dövüşürken bizler suçlamak
için işaret parmaklarımızı direk sahneye yöneltiyoruz,
sanki orada olmak onların kendi tercihleriymiş gibi! O hayvanları o psikolojiye,
kondisyona getiren,
oraya çıkaran, birbirini parçalatan insanlar ile sizin aranızda ırk
millet farkı gözetmeden
ayrım yapabiliyorsanız pb köpekler ile diğer köpekler arasında da böyle
objektif bir ayrım yapabiliyor olmanız gerekiyor.
Yani sadece ırkından dolayı yapılan önyargılı yaklaşımdan vazgeçilmesi gerekiyor.



Dövüştürülen köpeklere Game Dog yani bizdeki çevrimiyle oyun köpeği deniliyor.
Oyuna bakınız! Tabi bu tarz kelimeler büyük ihtimal ile yapılan işin çaktırmadan
bir spor olduğunu insanların bilinç altına işlemek için. Bunu çok garipsemeyin zira dövüşler,
arenada ölen insan ve hayvanların yaptığı şeyin oyun ve spor olarak tabir edilmesi eski
yunandan roma'ya oradan yakın çağımıza kadar tüm avrupa medeniyetlerine kadar uzanıyor.
Hazır yeri gelmişken; Batı medeniyetinin sırf savaşlarda T
ürk'lere karşı zafer kazanamadığı ve bunu kamufle etmek için bizleri barbar olarak nitelendirmesi
ancak tarihten ve objektiflikten bihaber insanların inanabileceği bir safsatadır. Bu gün için ise durum,
batı medeniyetinin içimize girmesi ile oldukça değişmiş durumda. Yinede ben buna
rağmen kendini Türk ve Müslüman olarak kabul eden bir insanın Allah'ın sırf bizler
için yarattığı aciz ve zavallı hayvanları dövüştürüp bundan zevk almasını kabul edemiyorum.
Geçimişimizin kahramanlıklıklarını ne yazık ki bu günümüzün sefaleti ile örtüyoruz.
Araya bu taraz bilgiler ve yaklaşımlar sokmadan edemiyorum elimde değil. Dönüyoruz konumuza.



Neden Pitbull?

Köpek dövüşlerinde neden çoğunlukla pb köpeklerin tercih edildiğini anlamak çok zor
değil fakat yine de bu konunun birçok püf noktası ve halk tarafından bilinmeyen yönleri var.
Pb tercih edilmesini madde madde sıralarsak belki daha net anlaşılabilir.


1- Zaten bu amaç doğrultusunda üretilmiş köpeklerdir.

Bu konuyu tekrar incelemek isterseniz kökeni ve türleri bölümüne göz atınız.

2- Zihinsel olarak dövüşmeye yatkındırlar.

Cesur ve inatçı bir köpektir ki bu bile çoğu zaman kazanmaya tek başına yetebilecek özelliklerdir.
İnatçı ve korkusuz yapısı yüzünden hayatta kalmaya değil ölümüne bir dövüşme isteği vardır.
Tabi bu mutlaka sahibi tarafından o şekilde koşullandırılan hayvanlar için geçerlidir,
yoksa aynı köpek farklı yetiştirilirse, büyüdüğünde bir kediden kaçabilecek psikolojide bile olabilir.
Bu büyük oranda biz hayvan sahiplerinin elinde.


3- Fiziksel olarak birtakım avantajları vardır.

Kaslı ve güçlü bir vücudu vardır, dayanıklıdır, enerjiktir, geç yorulur.
Küçük olması sebebiyle çeviktir ve büyük köpeklere hassas olan alt bölgelerinden (ayak ve boğaz)
saldırma avantajı vardır. Acıya toleransı çok fazladır. Boynundaki derinin kalın ve elastiki yapısı
kendisini ısıran rakibin boyun/boğaz kaslarına ulaşamadan orayı boş yere tutarak yorulmasına
sebep olurken nefesi kesilmediği için daha uzun soluklu dövüşebilir.


4- Beslenmesi pratik, nispeten küçük ebatlı ve sessiz köpeklerdir.

Bana göre dövüştürmek için pb beslenmesinin en etkin sebebi budur. Sessiz,
küçük ve az masraflı yapısı pb’u herkesin besleyip arenaya sürebileceği bir konuma getiriyor.
Kısa tüylü olan bu köpekleri neredeyse hiç yıkamanıza bile gerek yoktur, evde tutuyorsanız
sadece fırçalayarak bile tüy ve temizlik bakımını yapmak çok kolaydır. Dövüşlerde pb’lardan
daha başarılı ve güçlü olan büyük köpekler vardır ancak öyle dezavantajları vardır ki bunlar
çoğu insanın baş edemeyeceği sorunlardır. Büyük köpekler çok besin tüketir ve çok masraflıdır.
Pb gibi arabanın arka koltuğuna atıp diyar diyar gezdiremezsiniz, hele ki dövüştürdüğünüz
için onu kanundan saklamanız gerekiyorsa. Büyük köpekleri apartman dairesinde sessiz sessiz
barındıramazsınız er ya da geç birileri ya korkudan ya gürültüden ya kokudan şikâyet edecektir.
Büyük köpekler sadece kılları, salyaları ve kokuları ile değil, sadece büyük oluşları ile bile evin içinde
büyük sorundurlar. Bahçede besliyor olasınız bile kazarlar yeşil alanı bozarlar. Malum artık çağımızda
herkes çiftliklerde yaşamıyor veya sadece büyük köpek besleyebilmek için çiftlik evine taşınamıyor.



Şundan emin olabilirsiniz ki eğer pb beslenme oranına başka bir mastif veya çoban
türü erişse ve bu köpekler dövüşmek için eğitilse aynı önyargılı ve yasaklı akıbet onlar için de
kaçınılmaz olacaktır.
Örneğin şu anda zamanımızda ve ülkemizde milli köpeğimiz kangal tam bu eşiğe gelmek üzeredir.
Yıllarca gücü,
zekâsı ve dayanıklılığı ile bildiğimiz Anadolu’nun vefakâr kangal köpekleri şu anda neredeyse
sadece dövüştürülmek için beslenir hale geldi ve çok fazla miktarda üretilip çoğaltıldı.
Bundan çok değil birkaç nesil sonra saldırgan ve tehlikeli davranışlar sergilemesi kaçınılmaz olacaktır.
Oysaki kangal köpeklerini Anadolu insanları olarak hepimiz severiz. Uysal, merhametli,
akıllı hepsinden önemlisi çobanlık gibi belirgin bir görevi olan köpeklerdir. Peki, ne olacak?
Onları da mı yasaklayacağız? Ankara kedisi, Ankara Tiftik Keçisi, Ankara Tavşanı, Van kedisi,
Urfa Ceylanı vb. gibi birçok eşsiz mirası yok ettiğimiz gibi onları da mı yok edeceğiz?



Benim yaklaşım tarzım insan eksenindedir yani herhangi bir hayvan ırkını
yasaklamak veya kökünü kurutmak yerine, insanları bilinçlendirmek ve hatalı davranışlara
sahip insanlara ağır yaptırımlar getirmek gerekliliği yönünde. Ayrıca gereksiz yere köpeklerin
çoğalması başıboş halde sokaklarda ve tabiatta gezmesi de çok hatalı bir davranış ki bunun
sonu er ya da geç halk, yerel yönetimler ve hayvan hakları savunucularını karşı karşıya getirecektir.
Memleketimizde giderek azalan doğal hayvancılığa mukabil aşırı derecede artan çoban
köpeği nüfusu vardır ve bu hayvanlar ya ihtiyaç fazlalığından ya da beklenen başarıyı gösterememelerinden
dolayı zamanla doğaya salınmaktadırlar. Kendi başlarına sürüler kuran bu hayvanlar
hem insanlar hem de doğal yaşam için tehlike oluşturmaktadırlar. Kurt, ayı, tilki, çakal, yaban domuzu,
tavşan vs. gibi sahip olduğumuz bütün yabanıl zenginlikler bu başıboş köpek sürülerinin
tehdidi altına girmek üzeredir. Hele ki gecenin bir yarısı, kurduğunuz kamp alanında veya
tarlada gezerken bu köpek sürülerinden biri ile karşılaşmayı siz de istemezsiniz.
Örnek olarak zamanında Tazmanya adasına götürülen 3-4 tane tilkinin daha sonra
kendi kendilerine üreyip çoğalarak bütün koca adanın doğal hayatını nasıl olumsuz yönde değiştirdiğini inceleyebilirsiniz.



Dövüşmek için üretilen ve yetiştirilen pitbullara koşu bantlarında saatlerce koşturulup,
Spring Pole ve Weight Pulling çalışması yaptırılıyor. Peki dünyada hangi köpeğe veriliyor bu eğitimler?.
Birçok köpek sahibi bahçede bağlı duran köpeğini çözer ve bir pitbulun karşısına dövüşmeye çıkarır.
Muhtemelen ve büyük oranda kaybeder. Ancak konunun asıl püf noktası kazanmak veya kaybetmek değil.
Konunun en can alıcı noktası eğitim verilerek hormonları ve psikolojisi coşturulmuş bir
pitbull’un tabiattaki her canlı için kesinlikle bir tehlike oluşturacağıdır. Açıkçası şahsen kendim
bile böyle bir köpeğin yanından geçmem. Ama ben zaten bir aslanın veya timsahın da yanından
geçmem. Aslan veya timsah gibi hayvanlar vahşi tabiatlarının gereğini yapar, beslenme ve
korunma güdüsü ile hareket ederler bundan dolayı hiçbir zaman suçlanamazlar.
Bununla beraber bir köpeğin de kesinlikle evcil bir evcil hayvan olması gerekiyor.
Eğer bir köpek evcil değil ise bunun sorumlusu sahibidir yoksa dövüşmeye koşullandırılmamış
hiçbir hayvan kafese girip sağı solu parçalansın, sakat kalsın veya ölsün istemez.
Eğer bunu yapıyorsa sahibi onu oraya koyduğu için, sahibi onu başka köpeklerin karşısına koyup
dövüşmesini istediği içindir. Bu dövüşler Amerika ve Kanada haricinde hiçbir yerde kafeslerde yapılmıyor.
Uluorta boş bir alanda dövüştürülen köpekler açık alanı sahiplenme konusunda saha istekli ve bu yüzden
daha tehlikeli oluyor. Sahibinden köpeğe geçen bu dövüşme isteği hayvanda yer eder,
geri dönüşü çok zordur ancak hayvanın yaşı kaç olursa olsun imkânsız da değildir.
Çok saldırgan ve yaşlı hayvanların kısacık ama sabırlı bir eğitim ile normale döndüğüne tanık oldum.
Yeter ki bu köpekler de diğer ırklar gibi aile ortamında ve sevgiyle yaşasın.
İnternette biraz araştırma yaparsanız değil köpeğin, çok yırtıcı bildiğimiz birçok
hayvanın bile sevgi ile ehlileştirildiğini görebilirsiniz. Kaldı ki bir köpek doğuştan evcildir ve
ehlileştirilmeye ihtiyacı
yoktur, siz yeter ki vahşileştirmeyin.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol